Yecuc, Mecuc ve Türk

Türk denilenler kimdir?
Cilt II. : Öcü imajı ismi yahut küfür olarak Türk
start: 12 novembre 2018, up-date: 12 novembre 2018
 
Yecuc, Mecuc ve Türk

Kuran'da Gog ve Magog, Yecuc ve Mecuc (Arapça ) oluyor.


İslam'da zaman zaman Büyük İskender'le eşit tutulan Dhu l-Qarnain, bunlarla savaşıyor ve bunları yeniyor. Demirden bir duvar örüyor, üstüne bakır döküyor. Yecuc ve Mecuc kıyamet günü bu duvarı delip geeçecek. Bu sefer onları Mehdi (=Mesih) mahvedecek.
Dhu l-Qarnain, iki boynuzlu, İslam'da İskenderromanı'ndan alınma bir figür.


İskenderromanı 3. yüzyılda Mısır'da ortaya ıiktı. Yazarı bilinmiyor.
(...)
35 dilde 200 versiyonu yayıldı - İrlanda'dan Moğolistan'a, Java'dan Etiyopya'ya kadar.
(...)
Bunlar İskender'i fatih ve dünya hükümdarı olarak gösteriyor ve yanlış olarak İskenderromanı, İskender'in (daha sonra idam edilen) saray tarihçisi Kallisthenes'e ait sayılıyordu. Bundan dolayı zaman zaman Pseudo-Kallisthenes) diye anıldı.

(Ç: MGS) Wolfgang Kirsch, 1995, Uni Leipzig

Olynth'li Kallisthenes (Yunanca )

(İsadan önce 370 - 327) İskender'in waqqanuwisi (=chronist) idi. Muhtemelen İskender'in emriyle işkence altında öldürüldü. 3. yüyzılda yazılan ve orta çağda Pseudo-Kallisthenes diye anılan yazara en fazla ilham kaynağı olabilir.
Literatür: Hatto H. Schmitt, 1993,S. 224; RE X,2, Sp. 1707ff.

İskender romanı kavramı çifte olarak yanlış anlaşılabilir. Birincisi bir roman değil, İskender ve çevresine dayanan (İskender'in kökeninin son Mısır Kralı yahut Amnon oluşu), kısmen kurguları üstlenen çesitli kaymakların bir kompilasyonu,
(...)
Eser 6 Bizans yorumu (6. - 7. yüzyıl) olarak mevcut,
(...)
Yorum "delta", "a" nın bir yeniden düzenlenmesidir, Aramice çevirisi (7. züzyıl) yeniden kurulabilir biçimdedir, Latin dünyası (ve Fars versiyonları için kaynak olarak) için sonsuz önem taşır.

(Ç: MGS) Wolfgang Kirsch, 1995, Uni Leipzig


Daha antik devirde İskender koç boynuzlarıyla resmediliyor. Böylece ilahlaştırılıyor. Önce Tanrı Zeus'un sonra Mısır Kralı Tanrı Ammon (Amun)'un oğlu oluyor.
Literatür: Dominique Svenson, 1995, S. 14–17

Geç antik devirde Aramice el yazmalarında İskender bir hristiyan kralı. Allah ona dünyayı fethedecek kuvveti vermek için alnında boynuzlar çıkartıyor.
Literatür: Rudolf Macuch, 1991, S. 223–264, burada: 237.

Muhammed zamanında İskenderromanı hristiyan Araplar arasında iyice yayılmış.
Literatür: Toufic Fahd, 1991, S. 25–31.


Bundan sonra herşeye kaadir olan Allah'ı kimse tutamaz. Sevgili peygamberi Muhammed'e Sure üsüne sure gönderir:


18. Sure, Mağara


88. Sonra yoluna gitti. 89. Güneşin doğuşuna kadar, ve onu, kendisine karşı hiçbir koruma vermediğimiz bir halk üzerinde yükselirken buldu. 90. Bu böyleydi, ve bizim onun durumundan haberimiz vardı. 91. Sonra yoluna devam etti. 92. İki dağın arasına varıncaya kadar, ve bunların arkasında söylenen bir şeyi çok az anlayan bir halk buldu. 93. Onlar dediler: Ey iki boynuzlu(1), gör, Yecuc ve Mecuc(2) yeryüzünde uğursuzluk çıkaranlar; bizimle onlar arasına bir duvar çekmen için sana haraç mı vermemiz lâzım? 94. O cevap verdi: Efendimin bana verdiği görev daha iyidir. Ama beni kuvvetinizle destekleyin, böylece sizinle onlar arasına bir duvar çekeyim. 95. Bana demir parçaları getirin. Ve iki dagğın yamaçları arasını doldurunca dedi ki: Simdi üfleyin. Ve ateşi kor haline getirince, dedi ki: Bana döküm madeni getirin, üstüne dökeyim. 96. Ve şimdi üstünü aşamıyorlardı, hem de delemiyorlardı. 97. O dedi: Bu benim Efendimin bir merhametidir. 98. Ama Efendimin sözü gelince, o bunu toz haline getirir, ve Efendimin sözü hakikattir.

Goldschmidt, 1920, S. 275, B5651B

21. Sure, Peygamberler

96. Yecuc ve Mecuc ezilene kadar, ve bütün tepelerden buraya inilir. 97. Hakikat sözü yaklaşır, ve imansızların bakışları katılaşır: Vah bize, biz bunu kendimize dert etmedik, evet, biz günahkârdık.

Goldschmidt, 1920, S. 301, B5651B

Notlar:
1) Bazı tefsircilere göre İbrahim zamanında İskender isimli bir aziz, diğerlerine göre eski madeni paraların yüzünde boynuzlu olarak resmedilen Büyük İskender. Boynuzlar belki de Mısır usulü saç perçemleridir: Karşılaştır: Winkelmann, Alte Denkmaeler der Kunst, 2. Aufl. Bd. I S. 73
2) Ez. 38,2 den gelen Yahudi efsanesindeki Gog ve Magog ile özdeş olan iki vahşi aşiret.

Goldschmidt, 1920, S. 613- 614, B5651B

Muhammed henüz "Turk" ile tanışmamıştı. Kuran'da ama başka bir "yabancı" var: "Acem".
"16. Sura, Arılar, 103."de "Acemi" kelimesi "Arap olmayan" anlamında geçiyor. Arap-Islam coğrafyasında "Acem" kelimesi genelde yabancı ve özelde Fars anlamında kullanılıyordu. Helenler'in "Barbar" dediğine Araplar "Acem" diyordu. Kelime "Ucma" (=Aksan)dan geliyor. Yani, Arapça'yı aksansız konuşamayan yabancılar barbar sayılıyordu. Ama Farslar, aksansız olmasa da Arapça konuşabiliyorlardı.


İslam İmparatorluğu'nun fetih seferleri kısa zamanda dünyanın öbür ucuna vardı ve İskender'in duvarına ulaştı. Burada Arapları bir sürpriz bekliyordu: Duvarın önünde ve arkasında Arapça konuşamayan, giysileri acaib, çekik gözlü Asya'lı suratları acaib Yecuc ve Mecuc, ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlardı.

 

Şah I. Tahmasp (1524-76) için Ca'far al-Sadiq tarafından yazılan Falnama'dan bir minyatür. İskender duvar örüyor. Kalfalar Cin. İşçiler Turkmen. İskender zamanında Turkmen yoktu.
Bibliyografik Kaynaklar
İnternet Kaynakları
İkonografik Kaynaklar
Literatür
devam
geri