İlber Ortaylı çeşitli Youtube videolarında ve diğer açıklamalarında "Osmanlılar Türk'tür!" diye ciyak ciyak bağırıyor. Öğrencileri ve dinleyicileri arasındaki Türk ırkçıları haklı olarak soruyorlar: "Padişahların anneleri Türk mü idi?"

TC meddahı Ortaylı, yine bir soruyla cevap veriyor: "Marie Antoinette Fransız mı idi?"

Bu soru, kendinden önceki soruyu cevaplamıyor, tersine, akıldan ve bilimden uzak TC-ideolojisinin çıkmazını sergiliyor.

Ortaylı TC faşistlerinin "Kemalist" kanadına mensup. Türk ırkını kafa tasına bağlayan ırkçılar, TC diktatörlüğü kurulduğunda muhalefete düştüler. Kendi kafatasının ölçüye uymayacağından emin olan Mustafa Kemal başka bir teoriyi savunuyordu:
"Muhtac olduğun kudret, damarlarındaki asil kandadır!"

Mustafa Kemal'in örnek almaya çalıştığı Napoleon'un, Fransız ırkını "asil kan" ile tesbit etmek gibi bir derdi yoktu.

Hiç kimse Fransız krallarının annelerini bir ırka sokmak zorunda değil. Ama soykırım üzerine kurulan TC Diktatörlüğü hala sürdürdüğü soykırımlarını ırkçı ideoloji ile legitime ediyor. Milyonlarca TC vatandaşı hala bu zırvalığa inandığına göre, "Osmanlılar Türk'tür!" diyen meddah'a sormak zorundalar: "Padişahların anneleri Türk mü idi?"

Böylece, TC'de son yıllarda bu soru tekrarlanıyor. Son olarak TC'li bir boulevard gazetecisi soruyor:

Tarihi kaynakları inceleyerek çıkardığım yukarıdaki ilginç tablo, Türk ulusunu yüzyıllarca yabancı kökenli kadınların doğurduğu padişahların yönettiğini gösteriyor. 36'ncı padişaha gelindiğinde, bilgisayarla yapılan hesaplar, son Osmanlı Padişahı Vahdettin'in damarlarındaki Türk kanının yüzde 0,6 olduğunu ortaya koydu.
Padişahlar neden Türk kızlarını değil de yabancı kızlarını tercih ediyordu, bu incelenmesi gereken bir konu...

Turan, 11.03. 2019, B63B/5

TC gazetecisinin TC tarihçisinden daha ciddi olmasını beklemiyoruz. Elbetteki "bilgisayarla yapılan hesaplar, son Osmanlı Padişahı Vahdettin'in damarlarındaki Türk kanının yüzde 0,6 olduğunu ortaya koydu" ifadesi bilimsel bir bulguyu değil, yazarın cehaletini sergiliyor. Buna rağmen TC'de okul eğitimi görmüş, beyni yıkanmış Turan'ın bunu sorma hakkı vardır. Büyük zelzele felaketlerinde Ermeni ve Rumlar'ın yaptığı kan bağışlarını reddeden bir ülkede, hala "ırkçı" ideolojiye inanan milyonlarca devşirme vatandaş sormak zorundadır: "Biz Osmanlı Türkleri'nin torunları imişiz. Osmanlı'nın kanı bozuk muydu? Öyle ise benim de kanım bozuk mu?

Burada ırkçı ideoloji ve resmi tarih çıkmaza giriyorlar.

Elbette ki ben, ister kafatasını ister kanı kriter olarak alsın, ırkçı ideolojinin ne rasyonel, ne de empirik dayanağı olmayan bir politikum olduğunu biliyorum. Ama aynı bilgilenmeyi yazık ki, Turan gibi milyonlarca TC vatandaşından bekleyemiyoruz.

Bilgisayar hesabı denilen zırvalığı bir yana bırakalım, Turan Osmanlı padişahlarının analarının tam bir listesini yayınlıyor ve Osmanlı hanedanının kanı bozuk olduğunu, yani Türk olmadığını gösteriyor.

Yani Türk ırkçılarının bir kısmı Osmanlı Türkleri'nden bahsederken, diğer kısmı kendilerinin Osmanlı Hanedanının dahil olmadığı bir Türk ırkından geldiklerine inanıyorlar.

Hem Kemalist olan, hem de "Osmanlı Türkleri"nden bahseden Ortaylı, "damarlarındaki asil kan" teorisini bir yana bırakıp, pragmatik cevaplar aramak zorunda kalıyor:

Kösem Sultan'ın nerede doğduğu ve hangi aileden geldiği tartışılıyor. Hanedanda mavi kanlı prenseslerin gelin gelme adeti terk edildiğinden beri bu bir ortak yöndür. Padişahı cezbeden genç ve zeki kızların köken kayıtları titizlikle tutulmuş değildir, doğrusu kimse de fazla ilgilenmez. Hürrem için Galiçyalı papaz kızı deniyor. Başka iddia da ileri sürülebilir. Alımlı ve zekiydi, buluğ çağındaki I. Ahmed'i etkiledi. Asıl olan bu gelen zeki ve güzel kızın Harem'de alacağı eğitim, Müslümanlığı benimsemesi ve Türk dilini kullanmasıdır. Türkçe öğrenemeyen bir kadının, ne valide sultanı ne de oğlu padişahı etkilemesi mümkün değildir.

Ortaylı, 11.03.2019, B63B/4

TC meddahı çok sıkışmış görünüyor ve sürekli olarak kendisiyle çelişiyor.

Buradaki soru, benim kitabımın adıdır: "Türk ne demektir?"

Kösem Sultan Türk müdür?

Neden Türk'tür?

Zeki ve güzel olduğu için mi?

Haremde köle eğitimi aldığı için mi?

Müslümanlığı benimsediği için mi? Haremde hapis tutulan bir köle kadının müslümanlığı benimsemesinden bahsedilebilir mi?

Türk dilini kullanması mı? Ortaylı'nın "Türk dili" dediği sarayda konuşulan Lisan-ı Osmanî mi?

İşte bu ve buna benzer sorular elinizdeki kitabın yazılmasını gerekli kıldı: "Türk ne demektir?"

Turan'ın sorusu açık kaldı:
Bu soruya biz cevap verelim.

1) Her insan gibi, Osmanlı padişahlarının da 19. yüzyıla kadar "nation" (=ulus) denilen bir mefhumdan haberleri yoktu ve Hanedanın Türk olması gibi bir dertleri de yoktu.
2) Osmanlı Padişahları aile kurmuyorlardı. Sadece köle kadınlara tecavüz ediyorlardı. Hanedanın reprodüksiyonu, padişahın cinsel tatmininin yan ürünü olarak tecavüz yoluyla sağlanıyordu.
3) İslam dinine göre müslüman kadınlar köle edilemiyordu. Dolayısiyle padişahlar "kâfir kızları" ile yetinmek zorundaydı.

Bu durumda "Osmanlılar Türk mü idi" bölümünde padişahların mamaları ile ilgilenmek zorundayız. Bundan sonraki yazımızda Padişahların ilk evliliklerini araştıracağız.