Türk denilenler kimdir? | ||||||||
Cilt II. : Öcü imajı ismi yahut küfür olarak Türk | ||||||||
|
||||||||
Katil
Osman ve Mal Hatun
|
Yoğun bir araştırmadan sonra, Osmanlı Hanedanı'nın ilk belgelenebilinen üyesi olan 'Uthman'ın, (TC-Türkçesi: Osman) anası ve babası bilinmeyen alelâde bir katil ve soyguncu olduğunu ortaya koyduk. Osmanlı'nın kurulduğu devirde gaziler kadınlara kitle halinde tecavüz ediyorlardı. Bu kadınların çocukları genekllikle ait oldukları toplumlardan atılıyorlardı. Eğer yaşarlarsa bunlar da genellikle "garip" yahut "gazi" oluyorlardı. Osman bu çocuklardan biri olabilir. Osman'dan başlayarak bütün Osmanlı hükümdarları kadınlara tecavüz geleneğini devam ettiriyorlar. Şimdi soyguncu Osman'ın "evliliği"ne bakalım: Bu olaydan ilk bahseden Osmanlı muverrikhi (TC-T: müverrih) Aşık Paşazade. Paşazade'den kısaltarak aktarıyorum. Osman Gazi uyudu. Bir ruya gördü. Aziz (Şeyh Edebalı, MGS)in göğsünden bir ay dışarı çıktı ve Osman Gazi'nin göğsüne girdi. Osman'ın göbeğinden bir ağaç yükseldi. Bu ağacın gölgesi bütün dünyayı kaplıyordu. Osman Gazi uyanınca şeyhe gitti ve ruyassını anlattı. Şeyh "Allah sana ve nesline hükümdarlık verdi. Benim kızım Malhun senin karın olarak belirlendi" dedi ve hemen ikisini evlendirdi. Kreutel, 1959, B66B/2, S. 24-25 "Mal" Kürtçe "ev", Arapça "ticari meta" anlamına geliyor. Yani Turkman dili değil. Paşazade'de Osman'ın karısının etnik kökeni önem ifade etmiyor. Paşazade için önemli olan, Osman'ın Allah'ın mucizesi olan bir ruya yoluyla sunni müslüman bir şeyhin kızıyla evlenmesidir. Şeyh Edebalı sunni müslüman değil, batınî/ heterodoks bir vefa'î şeyhidir. Aşık Paşazade bunu ya bilmiyor, yahut bilerek saklıyor. Baş palavracı Paşazade'nin bu konuda anlattığı masal kendisinden bugüne kadar yerli ve yabancı tarihçiler tarafından ufak tefek değişikliklerle anlatılıyor. Fakat kızın adı devamlı değişiyor. Paşazade'de
"Malhun". Hammer-Purgstall, 1833, B70B TC yerlisi ve yabancısı pek çok tarihçi bu masalı yirminci yüzyıldan günümüze taşıyor.
Bu evlilik münasebetiyle olsa gerek ki, Osman Bey, zevcesine (esi) Bilecige bagli Kozağaç adindaki köyün gelirlerini pasmaklik olarak tahsis etmistir. Bilahare o da bu hasilati, tekkeye vakf etmistir. Bu konuda 985 (1577) senesi tarihini tasiyan ve Bilecik kadisina gönderilen bir hükümde söyle denilmektedir: "Bilecik kadisina hüküm ki, ecdad-i izamimdan merhum Sultan Osman Han elayhi'rrahme ve'l-gufran, mesayih-i izâmdan Edebâli merhum'un kerimesin tezevvüc eylediklerinde kaza-i mezbûre tabi Kozagaç nâm karyeyi pasmaklik ihsan etmegin müsârun ileyha dahi karye-i mezbûrenin mahsûlun zâviyesine vakf edüp âyende ve revendeye sarf olunurken hâla karye-i mezkûrede sâkin olan... Tarihlerde, Osman Bey'in zevcesi olarak gösterilen Mal Hatun veya Rabia Hatun, Seyh Edebali'nin Osman'la evlendirdigi, Orhan ve Alaeddin'in annesi olarak belirtilmektedir. Halbuki Gazi Orhan Bey'in 724 (1324) tarihli vakfiyesinde "Mal Hatun bint Ömer" kaydinin olmasi bu kadinin Seyh Edebali'nin degil, Ömer Bey'in kizi oldugunu göstermektedir. Ayni sekilde birçok tarihteki rivayetlere göre Mal Hatun ve babasi Seyh Edebali, Osman'in vefatindan üç ay önce Bilecik'te vefat etmislerdir. Halbuki vakfiyede ismi geçen Mal Hatun, Osman Bey'in vefatindan sonra hâla hayattadir. Mal Hatun, herhalde Osman Bey'in oglu Orhan'in annesi idi. Osman Bey'in öbür zevcesi (esi) ve Seyh Edebah'nin kizi olan Bâlâ Hun (Bala Hatun) ise muhtemelen Osman Bey'in oglu Alâeddin'in annesi idi. İnternet Kaynakları: Faruk, 12.12.2018, B5914B/6 , (İmla hatalarını düzeltmiyoruz, MGS) Aşık Paşazade bu konuda şöyle yazıyor: Orhan
Gazi'nin annesi Allah'ın rahmetine erdi ve dedesi kızından bir ay önce
Allah'ın rahmetine ermişti. İkisi de Bilecik kalesinde gömüldüler. Kreutel, 1959, B66B/2, S. 60 Ömer
Bey'in kim olduğunu bilmesek de Faruk'un iddiası doğru görünüyor. Osman gençliğinde Eski Hisar'a giderken, İtburnu denilen yerde Mal Hatun adında bir kadınla tanışıp, onunla muhabbet eder. (...) Günlerden bir gün, Eski Hisar Tekfuru'nun içki meclisinde, Osman kadına aşık olduğunu itiraf eder. Kadını nice övmüş olmalı ki, Hisar'ın Beyi içinden kadını kendisi için peylemeyi tasarlar. Bunu hisseden Osman, kadını Bey'e kaptırmamak için kaçırır ve tanıdıklarının yanına yerleştirir. Kendisi de İnönü Tekfuru'nun hisarına gidip içmeye devam eder. Öte yandan, Eski Hisar Beyi'nin arkadaşı olan Sultan Öyüğü Tekfuru da işe karışır. Kadını, Eski Hisar Beyi'ne götürmek için talimat almış olmalı. Bundan dolayı adamlarıyla birlikte İnönü Beyi'nin kapısına dayanıp ondan Osman'ı teslim etmesini ister. Onlar 'edelim, etmeyelim' derken, Osman arkadaşlarının başını derde sokmamak için, kardeşi Gündüz ile birlikte dışarı çıkar ve kuşatmayı yararak Söğüt'e doğru at sürer. Tam Söğüt'e varmışlardı ki, Sultan Öyüğü Beyi yetişip, iki kardeşe saldırır. Ne var ki, Söğüt yakındır. Obanın yiğitleri yardıma koşarlar ve saldırıyı püskürtürrler. (Neşri, Akt. S. Divitçioğlu, Osmanlı Beyliğinin kuruluşu, S.62) Görüldüğü gibi tekfurlarla dostluk kuran, onların içki meclislerine katılan, kadınlarla ilişki kurup aşık olan, kadın kaçıran, oldukça sosyal, din dışı bir Bey adayı portresiyle karşı karşıyayız. Aydın,
2000, B571B, S. 54-55 Mal Hatun da Osman'a aşık oldu mu? Bilmiyoruz. Her
hal u kârda: |
geri |